Miras malvarlığı olan kişinin ölmesi sebebiyle ardında bıraktığı taşınır ve taşınmaz tüm mallarının yasla mirasçılarına devredilmesi sonucu oluşan durumdur. Söz konusu miras olaylarında yasal mirasçılarına haksız pay edilme ve pay verilmeme durumuna karşılık açılan davalar bulunmaktadır. Miras hukuku gereğince yasal mirasçıya pay verilmediyse ya da söz konusun mal haksız bölündüyse mirasçı öncelikli olarak sulh hukuk mahkemesine ya da notere giderek mirasçılık belgesini alması gerekir.

Sonrasında bu belge ile Miras paylaşımı davası gibi konuya ilişkin tüm davaları açabilmektedir. Söz konusu bu mirasçılık belgesi ise, miras bırakanın terekesi içerisinde mirasçılık sıfatı ile hangi yerden ve ne kadar pay kaldığını gösterir bir belgedir. Bu belge miras üzerinde söz sahibi olmayı niteleyen ve kesinleştiren bir belge olup, mahkemelere de sunulması gerekmektedir.

Miras paylaşımı yasal süresi

Vefat eden ya da gaiplik kararı alınmış bir kişi için mirasın paylaşılmasına ilişkin kanunlar gereğince 8/B maddesince murislere bir yıllık süre verilmektedir. Kanunlar kapsamında kişilere tanına bu süreler geçtiğinde bir ek süre daha tanınmaktadır. Bu süre de üç ay gibi bir ek süredir. Ek süre içerisinde de dava açmayan mirasçının sonrasında mahkeme masraflarını ödemek kaydı ile Miras davası yine açabilecektir.

Mal paylaşımı eski dönemlere göre günümüzde daha adil ve resmi ortamlarca yapılmaktadır. Eski dönemlerde büyükler tarafından çocuklarına bırakılan miraslarda eşit paylaştırma yapılmadan çocuklara söz konusu malların dağıtıldığı görülmektedir.

Tenkis Davası Nedir?

Tenkis davlarında miras bırakan kişinin tasarruf hakkı gözetilmeden saklı pay hakkı bulunan kişi mal üzerinde hak ihlali gerçekleştirdiyse bu gibi durumlarda kişilere açılan davadır. Söz konusu dava yasal mirasın sahibi tarafından açılır. Hakkına tecavüz edildiğini öğrenen kişi ise öğrendiği tarihten itibaren bir yıl gibi bir süre zarfı içerisinde zamanı bulunmaktadır.

Miras hukukunda temel olan kişilerin hak ve paylarının en adil ve doğru bir şekilde alma özgürlüklerine sahip olmalarıdır. Bu nedenle hemen herkes tarafından araştırılarak öğrenilen halk arasında da yaygın olarak bilinen miras davalarında hukuk usulü kendi içinde daha sıkı tedbirler ile kişi haklarına bağlanmaktadır. Bu nedenle hemen herkes için birçok konu da alt maddeler ve haklardan birçok detay oluşmaktadır.

Miras davalarında asıl olarak kişilerin haklarına düşen payların adil olarak paylaştırılması ve bu haklara farklı kişilerce ya da saklı payları bulunan kişilerce müdahale edilmemesi durumudur. Kişilerin emekleri karşılığında kazanmış oldukları taşınır ya da taşınmaz malların alt soylarına ya da üst soylarına yasal miras olarak kalma durumu ise miras bırakan kişinin ölümü, vasiyetname düzenlemesi ya da gaiplik kararı açıklanınca gerçekleşmektedir.

Miras Davalarında Anlaşmazlık Olma Durumu

Taraflar arasında oluşabilecek bir uyuşmazlık karşısında öncelikli olarak dava seyrine mirasçılık belgeleri yön vermektedir. Bu doğrultuda mirasçılık belgelerine istinaden söz konusu mal paylaşımı kişilerin isteklerine göre değil hukuki düzen çerçevesine göre pay edilecektir. Hakim söz konusu dava da tarafların isteklerini dinleyerek davaya konu oluşan uyuşmazlığın giderilmesi noktasında pay edilecek mirasın ne şekilde bölüneceğine karar verecektir.

Yine de taraflar tüm bu talepler ile anlaşmamakta devam ederlerse mahkeme yolu ile söz konusu miras mahkeme kararı ile satışa çıkarılarak sonuçlandıracaktır. Söz konusu pay mirasçıların anlaşamamalar sebebiyle satış yolu ile sonuçlandırılır. Bu satış gerçekleşmesi ile de mahkeme tarafından mirasçılık belgeleri gereğinde haklarına düşen miras payı oranında söz konusu satıştan elde edilen gelir bölünerek mirasçılara paylaştırılmaktadır.

Alanında uzman İzmir miras avukatı için bizimle iletişime geçiniz.